Ereğli Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Ereğli Mutlu Sonlu Masöz

Nate bardağını masaya koyuyor, sigarasını otelin kü ltablasında eziyor. Terbiye dersinin sonuna geldi artık. Mavi yatağı boylu boyunca aşıp Lesje’ya doğru seğirtiyor, çağıl Danimarka biçimı sandalyede oturan genç kadının ö nü nde diz çö kü yor. Lesje’nın elini ağzından çekip onu ö pü yor.  O¨ mrü  boyunca  hiç  kimse  bu  denli  Ereğli Mutlu Sonlu Masöz tatlılıkla,  sevencilikle  dokunmadı  Lesje’ya.  Lesje William’ın o delikanlılığa ö zgü kabasabalığını, gü rü ltü cü lü ğü nü dü şü nü yor. Yerbilimcinin ise hep acelesi vardı. Fakat Nate acele etmiyor. I˙şte iki saattir buradalar ve Lesje’nın giysileri hâlâ üstünde.

Nate onu kucağına alıp yatağın ü zerine yatırıyor, kendisi de yanına uzanıyor. Onu yine ö pü yor, dener gibi, ağır ağır. Sonra saatin kaç olduğunu soruyor. Kendi saati yok. Lesje, “Beş buçuk” diyor. Nate doğrulup oturuyor. Lesje, “Yoksa hiç mi çekici bulmuyor beni?” diye düşünmeye başlıyor. Dişleri çok büyük, herhalde bundan. Nate, “Eve telefon etmeliyim” diyor. “Çocukları annemin evine yemeğe götüreceğim.”

Ereğli Mutlu Sonlu Masöz

Masanın ü zerinde duran telefonu alıp numarayı çeviriyor. Telefonun kordonu Lesje’nın gö ğsü nü n ü stü nden geçiyor. Nate, “merhaba, sevgilim” diyor ve Lesje karşıdakinin Elizabeth olduğunu anlıyor. “Sağlama bağlamak için arıyorum. Saat altıda gelip çocukları alacağım, tamam mı?”

“Ev”, “sevgilim”, “annem” sö zcü kleri Lesje’yı tedirgin ediyor. Yü reğinin çevresinde bir hava boşluğu oluşuyor, yayıldıkça yayılıyor; sanki kendisi hiç yok. Nate telefonu yerine koyunca, Lesje ağlamaya başlıyor. Nate ona sarılıyor, onu yatıştırmaya çalışıyor, saçlarını okşuyor. “Daha çok vaktimiz var, sevgilim” diyor. “Bir dahaki sefere her şey daha iyi olacak.”

Lesje, bana sevgilim deme diye haykırmak istiyor. Yatağın ü zerinde oturuyor, ayakları yanda, elleri bileklerinden aşağı sallanıyor. Ayrıca Nate paltoları getiriyor, kendi paltosunu giyiyor, Lesje’nınkini tutuyor. Lesje onunla yemeğe gidenin kendisi olmasını isterdi. Nate’in annesinin evine. Burada, bu mavi yatağın ü zerinde tek başına kalmak da, tek başına otelden çıkıp sokakta yü rü mek de, kendi evine gitmek de istemiyor.