Ereğli Mutlu Son Masaj Hizmeti ece

Ereğli Mutlu Son

Ereğli Mutlu Son

Bir daha söyledim. “hamburgerinizde peynir

olsun mu efendim? ” Bu ona fazla geldi. Alt

dudağının titrediğini gördüm. Gözlerinin

dolduğunu.

Lulu: Bunu söyledin. Ve seni kovdular mı?

Robbie: Birinin söylemesi gerekiyordu. şayetsen orada olsaydın, sen de… Ona söylemem

gerektiğine karar verdim. Ve dedim ki: “Bak,

burada bir tercih hakkın var. Hayatında bir defa

bir tercih yapabilme hakkın var. Ve sikeyim,

bunun keyfinı çıkar.”

Lulu: Ve onlar da seni kovdu?

Robbie: Ve sonra, adam çatalı aldı. Çatalı

kaptı. Tezgahın üzerine atladı ve bana sapladı.

Lulu: Çatalı?

Ereğli Mutlu Son

Robbie: Çatalı, beni yere yıktı ve çatalı

sapladı.

Lulu: Seni yaraladı mı?

Robbie: Bir şey yok.

Lulu: Yaralısın Bana söylemen gerekirdi.

Robbie: Hayır. Bir şey yok.

Lulu: Nereden yaralandın?

Robbie: Çatal kırıldı. Zarar veremedi.

Lulu:?

Robbie: Çatal plastikti. Bir şey yapamadan

kırıldı.

Lulu: şu demek oluyor ki yara filan yok. Peki, para nereden

gelecek? Ödemeleri kim meydana getirecek?

Robbie: Sen bir şeyler düşünürsün.

Lulu: Ben?

Robbie: Evet. Sen bir yolunu bulursun. Aldın

mı?

Lulu: Aldım mı?

Robbie: İşi. Televizyondaki.

Lulu: Şey… Evet. Beni alıyorlar…

Robbie: mükemmel. Bu harika.

Lulu: Bana şimdilik geçici bir iş önerdiler.

Robbie: Evet? Nasıl bir iş?

Lulu plastik poşette duran üç yüz tane exstacy hapını çıkarır.

Robbie: Bunları mı satacaksın?

Lulu: beraber satacağız. Sen de bir işe

yarayabilirsin. Üç yüz tane olması lazım.

Sayabilirsin.

Lulu çıkar. Robbie hapları saymaya başlar.

Mark içeri girer ve onu henüz fark etmeyen

Robbie’yi izlemeye koyulur.

Mark: Torbacılığa mı başladın?

Robbie: Siktir. Ne kadar zamandırMark: Yeni geldim. Torbacılık mı yapıyorsun?

Robbie: o…

Sessizlik

yani, seni bıraktılar.

Mark: Öyle de denebilir.

Sessizlik

Robbie: Birkaç ay kalırım demiştin. Beni mi

özledin?

Mark: İkinizi de özledim.

Robbie: Seni özledim. şu demek oluyor ki, sanırım… Beni

özleyeceğini ummuştum.

Mark: Doğru.

Robbie, Mark’a yaklaşır. Öpüşürler.

Robbie, Mark’ı yine öpmek ister.

Mark: Hayır.

Robbie: Hayır?

Mark: Üzgünüm.