Ereğli Masaj Salonu-Masöz Esra

Ereğli Masaj Salonu-Masöz Esra

Ereğli Masaj Salonu-Masöz Esra “Lütfen . . .” dedi. “Seninle yaşamaya devam edemem. O kadar kötü bir şey yaptım ki.” “mutlaka olmaz,” dedi Bob ve ilişkiyi bilmesine rağmen ona karşı çok iyi davrandı, her

şeyi son derece etkili bir şekilde halletti, her zaman yaptığı şeklinde… Sonra.

I˙ki ay boyunca düzgüsel bir sex yaşantıları olamadı çü nkü  vajinadaki siğillerin  yakılması ancak bu kadar sü rü yordu;  Constance  kimi zaman  doktoru  ve  elektrikli  iğnesini gö rü p eve döndüğünde, oturup ağlamaya başlardı.

Bob, ağlamasını kesene kadar onu rahatlatır, ona gö z kulak olur, saçlarını okşayarak, sıkıca sarılarak ve yumuşakça mevzuşarak kendisini daha iyi hissetmesini sağlardı. “Sen benim hanımımsın. Seni seviyorum. Yakında hepsi bitecek”.

Zü hrevi  siğiller çiftleşme  sırasında  geçen bulaşıcı  virü sler tarafınca taşınacağı    için geleneksel cinsellik ilişkisine girmeleri yasaktı, bu yü zden başka yollar denemeleri gerekiyordu, öyle de yapmış oldular.

Sevişmeyi hakikaten çok seviyorlardı. Bob penisinin Constance’ın vajinasına tam olarak oturmasını çok seviyordu, Constance da aynı şekilde. Erotik boru dö şeme hakkında şakalaşırlardı. Her ikisi de geleneksel sex düşkünüydü.

Bir gü n biri, Bob’a okuması için O’nun Hikâyesi’ni verdi ve o da okudu. Onu bir halde uyaran gotik sadomazohist bir ö ykü ydü , çok garip olduğunu dü şü nü yordu. Onu okurken yarı yarıya sertleşirdi.

Kitabı bitirdikten sonra, merak eden Constance’a okuması için verdi. “Ne hakkında?” diye sormuştu hanım.

Ereğli Masaj Salonu-Masöz Esra

Hanım kitabı okudu, bir şekilde o da heyecanlandı. “çok seksi,” dedi Constance.

Her ikisi de kitabı okuduktan yedi gün sonrasında, bir gece sarhoş bir durumda kendilerine özgü yöntemleriyle oynaşıyorlardı, çünkü alışılmış cinsellik hareketleri onlara yasaklanmıştı.

Genellikle, hanım adama otuzbir çeker veya ağzıyla emerek boşaltır; erkek te sanki elmas kesermiş benzer biçimde çok dikkatli bir halde, kadın gelene kadar bızır mastü rbasyonu yapardı. Tiffany’s’de kolaylıkla bir işe girebilirdi.

Adam, “niye O’nun Hikâyesi’ni oynamıyoruz?” dediği anda yarı sarhoş bir halde yatakta uzanmış yatıyorlardı.

“Tamam,” dedi Constance, gülümseyerek. “Ben hangi rolü alacağım?” o’nun hikayesi oyunu